Dekanımız Prof. Dr. Gülsüm Çalışır, 7 Mart 2025 tarihinde Amasya Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi üzerinden yürütülen “Eğiticilerin Eğitimi Programı” kapsamında “İletişim ve Etkileşim” başlıklı bir eğitim verdi.

2024 yılı DOKAP Bölgesi Üniversiteler Birliği dönem başkanlığı, Amasya Üniversitesi tarafından yürütüldü. 24 Temmuz 2024 tarihinde yapılan toplantıda alınan kararlar doğrultusunda, Amasya Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi üzerinden “Eğiticilerin Eğitimi Programı” düzenlenmesi süreci başlatıldı.

Üniversitemiz Kalite Koordinatörü Prof. Dr. Ebru Emine Şüküroğlu’nun girişimleri ile gerçekleştirilen eğitimde, Üniversitemizin ilk akredite olan birimi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümünün, Üniversitemizi temsilen adı geçen eğitimlere dahil olmasının, kurumsal görünürlük açısından önemli bir rol oynayacağı düşünüldü. Bu kapsamda, toplam 15 eğitimden oluşan “Eğiticilerin Eğitimi Programı” kapsamında Üniversitemizi temsilen verilen beşinci eğitimin konuşmacısı, Fakültemiz Dekanı Prof. Dr. Gülsüm Çalışır oldu.  Çalışır tarafından verilen “İletişim ve Etkileşim” konulu eğitim, DOKAP Bölgesi Üniversitelerinin katılımcıları tarafından yoğun ilgiyle karşılandı.

Dekanımız Prof. Dr. Çalışır, böylesine kapsamlı bir etkinliğe kendisinin konuşmacı olarak davet edilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, etkinliği düzenleyenlere teşekkür etti. Prof. Dr. Gülsüm Çalışır, verdiği eğitimde iletişime dair pek çok doğru bilinen yanlışa dikkat çekerek, “İletişim denilen olgunun konuşmakla başladığını sanırız. Oysa etkili iletişimde konuşmaktan daha değerli olan bir şey varsa, o da etkili bir dinleme sürecidir. Anlamak için dinlemek, iletişimimizde etkileşim düzeyimizin artmasını sağlar. Bu durum, sözlü iletişim açısından oldukça önemlidir. Ayrıca, bir de sözsüz iletişim kurma biçimimiz vardır. Burada, diğerleriyle kurduğumuz iletişimin etki düzeyi çok daha fazladır. Zira iletişim söz konusu olduğunda, sözsüz iletişimin sağladığı etkileşim oranı, sözlü iletişime göre neredeyse iki katından daha fazladır. Bu durumu, etkileşimde sözlü iletişimin yüzde 30 oranında katkı sağladığını, sözsüz iletişimin ise yüzde 70’e yakın katkı sunduğunu söyleyerek yorumlamak mümkündür. Anlaşılacağı üzere, beden dilimizle kurduğumuz iletişim, sözcüklerle kurduğumuz iletişimden daha fazla etkileşim yaratmaktadır. Diğer bir deyişle, konuşmadığımızı düşündüğümüz anlarda bile bedenimiz karşımızdakilere birçok mesaj göndermektedir. Bu da iletişim açısından etkileşim anlamına gelmektedir.” şeklinde konuştu.